Anımsadı
Annem dünyanın en zarif,en iyi yürekli insanıdır.Her zaman çok
canlı,neşeli bir insandı ve
herkesin
yardımına koşardı.Aramızda her zaman çok yakın ve özel bir ilişki olmuştur.
Annem
Alzheimer hastalığına yakalandıktan sonra belleğini ve kimliğini yavaş yavaş
yitirmeye
başladı.On
yıldır bu hastalığın pençesinde ve her geçen gün bizlerden dahada uzaklaşıyor.
Bana göre
bu, yavaş yavaş ölmek.Artık kendisine hiç bakamayacak bir duruma gelmesine
karşın,hiç
değilse bizleri tanıyordu.Günün birinde bizleride tanıyamayacağını biliyordum
ve
sonunda,bundan
iki buçuk yıl önce oda oldu.
Annem
ve babam hemen her gün bize gelirlerdi ve çok güzel vakit geçirirdik,ama
bir anda
aramızdan sanki biri eksildi.Artık annem,kızı olduğumu anımsamıyordu.Babama
dönüp,"Ne
hoş insanlar,değilmi?"diyordu.Kızı olduğumu söylememin hiç bir yararı
yoktu,
artık onun
için "iyi bir komşudan"öte birisi değildim.Giderlerken anneme
sarıldığımda,
gözlerimi
yumuyor ve yıllar önceki anneme sarıldığımı düşünüyordum.Ona sarıldığımda
36 yıldır
yaşadığım bana her zaman huzur veren kucağını,kollarının güven veren sarılışını
ve
yalnızca ona
ait o güzel kokuyu yudum yudum içiyordum sanki.
Bu
hastalığın bu özelliğini kabul etmem çok güçtü.Bende zor bir dönem geçiriyordum
ve
anneme
gereksinimim vardı.Her gün her ikimiz için de dua ediyordum.
Yaz
sonuna doğru bir gün akşam yemeğini hazırlarken dualarım kabul oldu ve
şaşkına
döndüm.Annem,babam
ve eşim arka bahçede oturuyorlardı ve annem bir anda sanki
yıldırım
çarpmış gibi yerinden kalktı,mutfağa yanıma geldi ve bana sarıldı.Sanki zaman
durmuştu,annemgözleri
yaşlarla dolu,bana bebeği olduğumun doğru olup olmadığını sordu.
"Evet"
diye çığlık attım.Doğruydu.Kucaklaştık.Her ikimizde ağlıyorduk ve o sihirli
anın
bozulmasını
ikimizde istemiyorduk.O anın geldiği kadar çabuk yok olacağını biliyordum.
Sonra çok
iyi bir insan olduğumu,bu yüzden bana yakınlık duyduğunu ve birden bire çocuğu
olduğumu
anladığını söyledi.Hepimiz çok rahatlamış,çok mutlu olmuştuk.O anın Tanrı'nın
bana
bir
armağanı olduğunu düşündüm ve değerini çok iyi bildim,çünkü annemin bütün
bunları yine
unutacağını
biliyordum.O korkunç hastalık bizlere bir an için nefes aldırmıştı ve
aramızdaki o özel
bağ yine
kurulmuştu.Gözlerinde yıllar önce yitirmiş olduğu pırıltıyı görebiliyordum.
Annemin durumu giderek kötüleşti,ama hala benim kim olduğumu anımsıyor ve beni
ilk
anımsadığı o
güzel yaz gününden bu yana neredeyse tam bir yıl geçti.Bana gözlerinde hala o
pırıltıyle
bakıyor ve gülümseyerek bana sanki,"Aramızda bir sır var ve kimse bu sırrı
bilmiyor"
diyor.Birkaç
ay önce annem ve babam yine bizdeydi ve konuklarımız vardı.Annem saçlarımı
okşamaya
başladı ve konuklarımıza dönüp onlara,"Onun bebeğim olduğunu
biliyormusunuz?"
dedi....
Lisa Boyd
(Tavuk Suyuna Çorba kitabından)
Jack Canfield
Mark Victor Hanses
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorum